Tüm Gençlik Teşkilati

Teşkilatımız;

Hiç bir etnik, dini ve siyasi ayrım gütmeden ve gözetmeden, anayasal demokratik düzen güvencesinde insan hak ve özgürlüklerini üstün tutarak her kesimden milleti tam eşitlikle kucaklayıp; milli dayanışmanın temeli olan insani barışı sürekli kılmak ve bunu sağlayacak olan Türk-İslam Birliği’nin gönüllere nakşedilmesine katkıda bulunmak üzere vatanına ve milletine tam bağlı milliyetçi-mukaddesatçı kişilerce 11.Ekim.2014 yılında Ankara’da kurulmuştur.

Türk Milleti’nin tarih boyunca kurduğu devletlerin sayısının 180’i bulduğu kabul edilir. Hatta pek çok tarihçi, araştırmalar derinleştirildikçe bu sayının daha da artabileceğini belirtmektedir. Bu devletlerden 16 tanesi ise dünya tarihinde etkili rol oynamış, çok güçlü devletlerdir.

Türk Milleti her biri diğerinden güçlü olan bu 16 devletle ve bu devletlerin yönetiminde gösterdiği üstün kabiliyetle tüm dünya milletlerine tarih boyunca örnek olmuştur. Bunun en önemli nedenlerinden biri ise hâkimiyeti altında yaşayan farklı etnik kökene mensup toplulukları, her birinin dil ve din farklılıklarına saygı göstererek, barış, huzur ve güvenlik içerisinde asırlar boyunca bir arada yaşatma becerisini göstermesidir. Aynı topraklar üzerinde hâkimiyet kuran farklı devletler ise bu başarıyı sağlayamamış, söz konusu topraklarda bu kadar uzun süreli hâkimiyetler yaşanmamıştır.

Selçuklu ve Osmanlı Devletleri başta olmak üzere, Türk Milleti’ni bu coğrafyayla bütünleştiren ve güçlü kılan unsurları sadece askeri güçle açıklamak mümkün değildir. Anadolu’yu fetheden, Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar dünyanın en karışık ve en hassas bölgesini asırlar boyunca hâkimiyeti altında tutan güç, Türk Milleti’nin özünde var olan ve Türklerin İslam’ı kabul etmesiyle birlikte asıl kimliğini bulan ahlak anlayışıdır.

Kuran’da emredilen bu ahlakın başlıca özellikleri, dürüstlük ve mertlik, zulümden ve haksızlıktan uzak durmak, adaleti her zaman ayakta tutmak, hoşgörüden ve uzlaşmadan yana olmaktır. Bu özellikler nedeniyledir ki kendilerine tabi olan halklar da her zaman Müslüman Türklerin yönetiminden razı olmuş, hatta çoğu zaman kendi istekleriyle onların yönetimleri altına girmişlerdir. En kâmil anlamda Osmanlı İmparatorluğunda tezahür eden bu adaletli yönetim sayesinde tüm Balkanlar’ı, Kafkasya’yı ve Ortadoğu’yu kapsayan coğrafyada, üç dine ve muhtelif mezheplere mensup, dilleri, kültürleri, ırkları birbirlerinden tamamen farklı milyonlarca insan asırlar boyunca hiçbir zulme maruz kalmadan huzur içinde yasamışlardır.

Ancak günümüzde aynı topraklar üzerinde acı, gözyaşı, zulüm ve savaş bir türlü sona ermemektedir. Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkaslardan oluşan ve Türkiye’nin tam merkezinde yer aldığı “Osmanlı Coğrafyası” halen çok hareketli ve karışık bir yapıya sahiptir. Osmanlı Devleti’nin siyasi olarak varlığının ortadan kalkmasının ardından bu bölgede oluşan boşluk henüz doldurulamamış ve gerçek anlamda bir güven ortamı sağlanamamıştır. Bu durum aynı topraklarda asırlar boyunca örnek bir “birlikte yaşama modeli” uygulayan Müslüman Türk Milleti’ne dikkati çekmektedir. Ve bu modelin günümüzde ve gelecekte de sadece Müslüman Türk Milleti tarafından gerçekleştirilebileceği gerçeğini ortaya koymaktadır. Nitekim son yıllarda pek çok devlet adamı ve siyaset bilimci, başta Osmanlı Devleti olmak üzere, Türk Devletlerinin başarıyla yürütmüş olduğu adil yönetim sistemini incelemektedir. Bu incelemelerdeki amaç ise, Türklerin gerçekleştirdiği sistemi temel alan, yeni bir yönetim modeli oluşturmaktır.

İşte Tüm Gençlik Teşkilatı’nın amacı da, 1900’lü yılların başından bu yana savaşların ve çatışmaların bitmediği Ortadoğu’ya, Balkanlar’a ve Kafkasya’ya kalıcı barışın getirilebilmesinin, ancak bu tarihi mirasın varisi olan Türkiye’nin liderliğinde kurulacak Türk-İslam Birliği ile mümkün olabileceğini göstermektir. Türkiye’nin liderliğinde oluşturulacak bir birlik, hem çatışmaların sonu olup bölgeye kalıcı barışı getirecek, hem de tüm bölge ülkelerinin güçlü bir ekonomik iş birliği içerisine girmeleriyle tüm halkların yaşam kalitesini yükseltecektir.

Bu bölgede yaşayan devletlerin askeri, siyasi ve ekonomik açıdan en güçlü olabilecekleri model, birbirleriyle çatışmak yerine güçlerini birleştirmeleriyle oluşacak bir modeldir. Ortak bir dış politika bu devletleri dünya siyasetinde büyük bir güç haline getirecektir. Dolayısıyla Türkiye’nin geleceğe dair misyonu, tarihteki Türk devletlerinin büyüklüğüne ve şanına yakışır nitelikte olmalıdır. Üstelik bu misyon tarihte olduğu gibi bugün de Türk Milleti’ni zirveye taşıyacak, hak ettiği lider devletler arasına dahil edebilecek bir misyon olmalıdır. Dünya tarihinin en güçlü devletlerini kurmuş, tüm Akdeniz ve Ortadoğu coğrafyasına nizam vermiş olan Türk Milleti’nin aramış olduğu çözüm ve çıkış yolları, kendi tarihinde mevcuttur.

Bu inanç ve hedefle, kurulan Tüm Gençlik Teşkilatı Genel Merkez, Türkiye’nin, asrın küresel gücü olarak Türk ve İslam dünyasına liderlik etmesi gerektiğini, bilimle, sanatla ve fenle, akılcı hareket ederek faaliyet yapmaktadır.

 

Muhsin Yazıcıoğlu

Bu bayrak öyle bir bayraktır ki; içinde VATAN vardır,
dökülen KAN vardır, iki CİHAN vardır, DİN vardır, İMAN vardır.

Yunus Emre

Halk Ozanı

Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır ve hayatta en büyük hata,
kendini hatasız sanmaktır.

Mevlana

Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders.
Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters.